Organ işlevi söz konusu olduğunda, bağırsak 100 milyondan fazla nörona sahip bir güç merkezidir. Omurilikten veya periferik sinir sisteminden daha fazla hücreye sahip olan bağırsak hassastır ve hatta merkezi sinir sisteminden ayrı bir varlık olarak kabul edilir.
Günlük aktivitenin çoğunu kontrol ettiğinden, dikkatli beslenme ve sağlıklı alışkanlıklar yoluyla onu korumak önemlidir. Bazı insanlar, tüketildikten sonra kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerine ne olduğunu düşünmeyebilir. Gerçek şu ki, yiyeceklerde bulunan besinleri parçalayan, sindiren, emen karmaşık bir organ ve yapı sistemi vardır.
Yiyecekler yemek borusundan mide-bağırsak yoluna gider gitmez en basit şekline parçalanır. Bazı besinler farklı bölgelere dağılmak üzere kan dolaşımına girer. Sağlıklı bakteriler enfeksiyonlar ve mantarlarla savaşırken, bağırsaklar genel sağlığı korumak ve bu besinleri dağıtmak için beyinle iletişim kurar. Bununla birlikte, sindirim söz konusu olduğunda, bağırsağın kendine ait bir zihni vardır ve işini yapmak için beyinsel ipuçlarına ihtiyaç duymaz. Acilen tuvalete gitmeniz gerektiğinde dahili alarm sisteminize teşekkür edin.
2. Bağırsakların Uyarı İşaretleri
“Sindirim hastalığı” kulağa korkutucu bir terim gibi gelse de, herkes bir noktada sindirim sorunu yaşayacaktır. Yiyecekler ideal olarak rahatsızlık veya ağrı olmadan vücuda girip çıkmalıdır, ancak sadece ABD’de yaklaşık 70 milyon insan sindirim hastalıklarından muzdariptir. Karın ağrısı veya mide krampları, şişkinlik, mide ekşimesi, ishal veya kusma olsun, bu semptomlar tipik olarak iyi ve kötü bakteri dengesizliğinden kaynaklanır. Ülkemizde de bu rakam çok yüksektir.
Sağlıksız bir bağırsağın ana belirtisi genellikle mide rahatsızlığıdır. Tuvalete çok fazla gitmek ya da yeterince gitmemek oldukça açıklayıcı bir işarettir, ağrılı, gürültülü bir mide de yanlış bir şeyin göstergesi olabilir. Her şey yolunda olduğunda, yiyecekler işlenir ve zorlanmadan çıkarılır.
Vücut, bağırsakta ruh halini ve uykuyu etkileyen hormon olan serotonin üretir. O bölgede hasar varsa, kötü uyku, rahatsızlık hissi ve hatta uykusuzluk yaşıyor olabilirsiniz. Diyet, ilaçların yanlış yönetimi ve antibiyotikler serotonin seviyelerini etkileyebilir. Ruh halinden bahsetmişken, bazı yiyecekler mutluluk ve zevk duygularınızı da artırabilir. Yağlar ve karbonhidratlar dopamin ve serotonini serbest bırakarak insanları en sevdikleri, sağlıksız rahat yiyeceklere ulaşma olasılığını artırır.