Hayatınızdaki kaygının bir kısmı normal, hatta sağlıklıdır. Ancak bu kaygı devam ederse ve gününüzü etkiliyorsa, başa çıkmanın yollarını öğrenmelisiniz.
Kaygınızın normal olup olmadığından veya sağlıksız seviyelere mi yükseldiğinden emin değil misiniz?
Sağlıklı kaygı ile klinik kaygı bozukluğu arasındaki farkı bilmek, hangi başa çıkma stratejilerinin rahatlama getirme olasılığının yüksek olduğunu ve profesyonel yardıma ihtiyacınız olup olmadığını belirlemenize yardımcı olabilir.
2. Anksiyete Bozukluğu Ne Demektir?
Anksiyete bozuklukları, bir ruh sağlığı uzmanı tarafından belirli kriterlere göre teşhis edilir.
Genel olarak, bir kişinin bu sorunu yaşadığı nitelendirilebilmesi için, kişinin kaygısının veya korkusunun gelişimsel olarak uygun dönemlerin ötesinde devam etmesi, durumla orantısız olması veya hareket etme yeteneğini engellemesi gerekir.
Uzmanlar şöyle açıklıyor: Önemli fark, durum veya sorun çözülse bile kaygının uzun süre devam etmesidir. Bununla birlikte anksiyete bozukluğu olan bir kişi için endişenin kontrol edilmesi veya yönetilmesi imkansız hissedilebileceğini ve kişinin diğer insanlardan, durumlardan veya anksiyete semptomlarını tetikleyeceğine inandığı şeylerden kaçınmasına yol açabileceğini vurguluyorlar.
Örneğin, bir kişi ciddi bir sıkıntı yaşıyorsa veya muhtemelen hiçbir zaman gerçekleşmeyecek gerçekçi olmayan bir senaryodan korkuyorsa anksiyete bozukluğuna sahip olabilir. Ya da yükseklik korkusu olan ve köprülerden geçerken tedirginlik hisseden bir kişi, artık köprüden geçemiyorsa kaygı bozukluğu yaşıyor olabilir.
Bir bozukluğu olan kişilerde kaygı, beklenmedik bir şekilde ve görünüşte sebepsiz olarak ortaya çıkabilir. Anksiyete bozukluğu olan kişiler sürekli endişe ve korku hissederler. Ve bunun dozu zaman zaman çok fazla artabilir. Gizli Depresyonun 8 Güçlü Belirtisi