Seri üretimin en yoğun yapıldığı bu zamanda dünyaya gelen kimseler olarak istifçilikte oldukça başarı sağladık.
Kırtasiye, giyim veya dekoratif malzemeler; koleksiyon tercihimizi hangi alanda yapmış olursak olalım yaşam alanlarımızı nesnelerin işgaline teslim ettik.
Fıtratımıza uygun olmayan bu tüketim alışkanlığı bizi boğarken dünyada hızla popülerleşen minimalizm akımı imdadımıza yetişti. Minimalizm; yaşamınıza değer katmayan, size hizmet vermeyen soyut veya somut her şeyi hayatınızdan çıkarmak anlamına gelir.
9. Kullanılmayan Mutfak Aletlerinizi Hayatınızdan Çıkarın
Eminim herkesin evinde bir tencere vardır. Bu durumda mısır patlatma makinesine ihtiyacınız yok. Misafirler için ayrı ev halkı için ayrı, kahvaltı için ayrı tabaklara sahip olan bizler için yemek pişirirken kullandığımız, kaşık tezgahı kirletmesin diye birde kepçe için ayrı tabak bulundurmak kara mizah gibi.
Çok Fazla Tabak ve Bardak
Kendimize dürüst olalım. Hangimiz 24 kişilik misafir ağırlıyor. Kaldı ki diyelim 24 kişilik bir doğum günü partisi verdiniz ağır bir akşam yemeğiyle mi ağırlıyoruz yoksa çay yanında atıştırmalıklarla mı?
Malumunuz bundan yıllar önce komşuluk ilişkileri daha yoğun aileler daha kalabalıkken, herkes yer-içer kahkahalarla eğlenirken, annelerimizin 24 kişilik lüks yemek takımları her içeceğe ayrı bardakları yoktu. Misafirlerini sade tabakları, lezzetli yemekleri ve hoş sohbetleriyle ağırlar, keyifle uğurlarlardı.
Üstelik komik olan şudur: Diyelim ki yirmi dört kişiyi ağırladınız ve bu kadar insana beş çeşit yemek yapacak kadar cesur bir aşçısınız. O kadar yemeği nerede pişireceksiniz. O kadar kişiyi ağırlayacak yemek masanız var mı?
Kupalar
Türkiye’de eskiye nazaran çok daha az aile kayınvalidesi ve eltileriyle yaşıyor. Muhtemelen 4 kişilik bir ailesiniz. 50 tane kupa ihtiyacınız olduğunu sanmıyorum. Üstelik kupalar yapı itibarıyla üst üste istiflenemez ve oldukça yer kaplarlar.
Çiftlerden Kurtulun
Maalesef hayat böyle. Bazı şeyler tecrübeyle öğreniliyor. Bir tane kesme tahtası aldınız ve kullanışlı çıkmadı ardından bir tane ve bir tane daha. Aynı durum sebze soyacağında ve mutfak makasınızda da başınıza geldi. Gelin görün ki diğeri bozulmamış veya kırılmamış olmasına rağmen yenisini almak zorunda kaldığınız için eskisini de atamıyorsunuz. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bu eşyalar herkesin evinde olduğundan verecek kimseye de bulamıyorsunuz. Unutmayın ki onu zaten kullanamadığınız için yenisini almıştınız dolayısıyla bir daha da kullanmayacaksınız. O yüzden geri dönüşüm kutusuna atmak zorundasınız.
Ancak geri dönüşüm kesin çözüm değildir mecburi durumlarda kullanılmalıdır asıl olan bilinçsiz tüketimden uzak durmaktır.