Bir Bahçede Başlayan Hayal: “The Shed at Dulwich”

Londra’da, dünyanın en büyük restoran rehberi olan TripAdvisor’da, konumu gizli, rezervasyonsuz girilemeyen, yalnızca özel kişilerin davetle katıldığı gizemli bir restoran listeye girdi: The Shed at Dulwich. Şehirdeki elitlerin dilinden düşmeyen bu restoran, kısa sürede TripAdvisor’ın Londra’daki “en iyi restoranlar” sıralamasında 1 numaraya kadar yükseldi. Ancak bir sorun vardı; bu restoran hiç var olmamıştı.

Arkasındaki isim, İngiliz yazar ve gazeteci Oobah Butler’dı. Daha önce düşük ücret karşılığında sahte restoranlar için olumlu yorumlar yazarak geçimini sağlayan Butler, bir gün TripAdvisor sisteminin ne kadar manipüle edilebilir olduğunu merak etti. Ardından akıllara durgunluk veren bir sosyal deney başlattı.

Sahte Web Sitesinden Dünyanın Gündemine

The Shed at Dulwich, aslında Butler’ın kendi arka bahçesiydi. “Shed” kelimesi İngilizcede “kulübe” anlamına gelir ve Butler bu sahte restoranı yaratırken tüm ayrıntıları uydurdu: menüler, konsept, fotoğraflar ve tabii ki sahte yorumlar.

Menü: Duygularla Beslenen Tablolar

Restoranın menüsü oldukça sıradışıydı. Gerçek yemek isimleri yerine “Sevgi”, “Rahatlama”, “Empati” gibi duygulara dayalı soyut başlıklar kullandı. Örneğin “Empati” adlı yemek, kuzu etli gnocchi olarak tanımlanıyordu. Ancak bu tabakların hiçbiri gerçek değildi. Butler, bu “özel menüleri” hazırlarken marketten alınmış donmuş yiyecekleri güzelce tabakladı, üzerine tıraş köpüğü gibi yaratıcı “süslemeler” ekleyerek etkileyici fotoğraflar çekti.

Bu fotoğrafları web sitesinde ve sosyal medyada yayınladı. Görseller, profesyonel mutfaklardan çıkmışçasına göz kamaştırıcıydı.

Sahte Yorumlar, Gerçek Etki

Butler’ın tanıdığı arkadaşları, sahte müşteriler gibi davranarak TripAdvisor’a restoranla ilgili mükemmel yorumlar yazdı. Her biri özgün, detaylı ve etkileyici metinlerdi:

“Londra’da yediğim en özgün deneyimlerden biri. Yalnızca yemek değil, adeta bir ruh hali!”

“Mekânın gizemi, yemeklerin yaratıcı sunumu… Kendi evimde bile bu kadar rahat hissetmemiştim.”

TripAdvisor algoritması, bu olumlu yorumlar sayesinde “The Shed at Dulwich”i hızla üst sıralara taşımaya başladı. İlk haftalarda 10.000’den fazla kişi restoran hakkında bilgi almak ve rezervasyon yapmak için Butler’a ulaştı. Ancak restoran gerçek olmadığı için hiç kimse rezervasyon alamıyordu.

İlgi Arttıkça Gerilim de Arttı

Butler, restoranın popülaritesi arttıkça kontrolü kaybetmeye başladığını fark etti. Basın, blog yazarları, Instagram fenomenleri ve hatta TV yapımcıları bu gizemli restoranın peşine düşmüştü. Bazı restoran eleştirmenleri, içeri girebilmek için tanıdık bulmaya çalışıyor, birkaç kişi ise sahte “müşteri” olduklarını söyleyip referans göstermeye çalışıyordu.

Butler’a göre bir gün gelen e-posta şöyleydi:

“Açılışınızda bulunmak istiyoruz. BBC’deniz. Bu gastronomik olayı kaçırmak istemiyoruz.”

Yalnızca sosyal medya ve yorumlarla bir şeyin ne kadar gerçek gibi görünebileceğini ve insanların buna nasıl inandığını göstermek isteyen Butler, artık kendi kurduğu oyunun esiri olmaya başlamıştı.

Gerçek Gibi Gösterilen Son: Restoran “Açıldı”

Oobah Butler sonunda bu şakayı gerçeğe dönüştürmeye karar verdi. Kasım 2017’de birkaç seçilmiş kişiyi gerçekten kendi kulübesine, yani sahte restorana davet etti. Müşterilere, donmuş hazır yiyecekleri süsleyerek sundu. Ancak etkileyici ortam ve medya abartısıyla çoğu kişi bu “yemek deneyimini” gerçekten beğendiğini söyledi.

Bazı misafirler, “Bu yemek Michelin yıldızı alır.” gibi yorumlar bile yaptı.

İşin en çarpıcısı, bu kişilerin büyük kısmı daha önce bir restoranın gerçekliğini sorgulamamıştı. Medya, atmosfer ve sosyal kanıtlar insanlara “gerçekmiş gibi” hissettirmeye yetiyordu.

Maskeler Düştü: Olay Ortaya Çıkıyor

Butler, bu deneyimi Vice için kaleme aldı. Yayınladığı videoda ve makalede tüm süreci, hazırlıkları, sahte menüleri ve konukların tepkilerini detaylı şekilde anlattı. Makale ve video yayınlandığı anda tüm dünyada manşetlere taşındı:

  • The Guardian: “Londra’nın bir numaralı restoranı… Sadece bir bahçeydi.”
  • CNN: “Sahte restoranla TripAdvisor’ı nasıl kandırdı?”
  • BBC: “Modern zamanın en etkileyici sosyal deneylerinden biri.”

TripAdvisor ise olaya cevap vererek sistemin kötüye kullanılmasına dair önlemler aldıklarını, ancak bu olayın oldukça sıradışı ve yaratıcı bir istisna olduğunu belirtti.

Dijital Dünyada Algının Gücü

Butler’ın deneyimi yalnızca bir aldatmaca ya da internet şakası olarak değil, dijital çağda insanların doğruluğu sorgulamadan nasıl ikna olduklarının da güçlü bir göstergesiydi. Yorumlar, görseller, gizem algısı ve sosyal medya etkisi, tamamen kurgu olan bir işletmeyi zirveye taşıyabilmişti.

Bu deney, pazarlamanın, itibarın ve görünürlüğün çoğu zaman kaliteden bile önce geldiğini ortaya koydu. Yani bir restoranın “iyi” olarak algılanması için gerçekten iyi olması gerekmiyordu; sadece iyi “gözükmesi” yeterli olabiliyordu.

Oobah Butler Kimdir?

1991 doğumlu Oobah Butler, İngiliz gazeteci, yazar ve içerik üreticisidir. Vice Media için yaptığı sıradışı deneysel projelerle tanınır. “The Shed at Dulwich” dışında da birçok ilginç işe imza atmıştır. Sahte kıyafet markaları, uydurma moda fenomenleri ve festival organizasyonları gibi birçok yaratıcı sosyal deneye liderlik etmiştir.

2019’da “How to Bullsh*t Your Way to Number 1” (Bir Numara Olmanın Kestirme Yolu) adlı kitabını yayımlamıştır. Kitap, bu tür deneyimlerin perde arkasını ve dijital dünyada algının nasıl şekillendiğini anlatır.

Ufak bir not: Bu olay Nisan 2017’de gerçekleşmiştir. 

Gerçeklik Ne Kadar Gerçek?

Oobah Butler’ın “The Shed at Dulwich” projesi, modern toplumun en zayıf noktalarından birini hedef aldı: doğruluğu sorgulamadan, sadece parıltıya kapılmak. Bu sahte restoran hikâyesi, bir yandan güldürürken diğer yandan düşündürüyor. İnternet çağında bilgi bolluğu içinde gerçeklik, artık sadece bir algı meselesine dönüşmüş durumda.

TripAdvisor gibi sistemlerin ne kadar güvenilir olduğu, kullanıcı yorumlarının manipülasyona ne kadar açık olduğu da bu deney sayesinde tartışmaya açıldı. Öyle ki, bazı restoranlar “gerçekten var olduklarını ispatlamak zorunda” hissetmeye başladı.

Oobah Butler, yalnızca bir kulübeyi kullanarak dünya çapında yankı uyandırdı. Bir kez daha gösterdi ki; doğru zamanlama, etkili görsellik ve yaratıcı hikâye anlatımı, bazen hakikatin ta kendisinden bile daha güçlü olabilir.

Keşfedin: Finansal Özgürlük Yaşını Hesapla

Bu habere emoji ile tepki ver

Hoşunuza gidebilir
youtube banner