11 Eylül 2001 sabahı. Havanın açık, gökyüzünün sakin olduğu sıradan bir gün. Herkes işe ya da okuluna gitmeye hazırlanırken, Amerika Birleşik Devletleri tarihinin en karanlık anlarından biri yaşanmak üzereydi.

O günün en az bilinen ama belki de en çarpıcı hikâyesine odaklanıyoruz:

Bir yolcu uçağında geçen ve bir adamın söylediği son cümleyle hafızalara kazınan direniş öyküsü…

1. Uçuş 93: Sıradan Başlayan Bir Yolculuk

United Airlines’a ait 93 sefer sayılı uçuş, New Jersey eyaletinin Newark Liberty Uluslararası Havalimanı’ndan San Francisco’ya gitmek üzere sabah saatlerinde havalandı. Uçakta 37 yolcu ve 7 mürettebat bulunuyordu. Uçuş rotası planlandığı gibi ilerliyordu. Ancak yaklaşık 45 dakika sonra kokpitte beklenmedik bir hareketlenme yaşandı.

Uçak, diğer üç uçuş gibi, teröristler tarafından kaçırılmıştı. Kaçıran kişilerden biri kokpite girmiş, pilotları etkisiz hale getirmişti. Artık uçak, kontrolsüz şekilde başka bir rotaya yöneliyordu. Kabin içinde hızla yayılan bilgi kırıntıları, bazı yolcuların telefona sarılmasına sebep oldu. Uçağın kaçırıldığına dair gerçek, yavaş yavaş herkesin zihnine oturmaya başladı.

Bu habere emoji ile tepki ver

Sevdiğim şeyler hakkında içerik üretmeyi seviyorum. Yazar arada gezer tozar. İçerik üreticisi.
Hoşunuza gidebilir
youtube banner