Günümüzde sağlıklı yaşam dendiğinde akla genellikle kalori hesabı, spor yapmak ya da ideal kiloda kalmak geliyor. Ancak son dönemde yapılan bilimsel araştırmalar gösteriyor ki mesele yalnızca bel çevresinde biriken yağlar değil.
Kısa süreli yüksek kalorili beslenme bile beynimizi doğrudan etkileyebiliyor. Üstelik bu etkiler, düşündüğümüzden çok daha uzun sürüyor.
Yakın zamanda Nature Metabolism dergisinde yayımlanan bir çalışma, kısa vadeli “kaçamak”ların bile beyin insülin duyarlılığı üzerinde kalıcı izler bırakabileceğini ortaya koydu. Peki bu ne anlama geliyor? Gelin adım adım inceleyelim.
4. Beyinde İnsülin Direncinin Sonuçları
Peki beynin insüline duyarsız hale gelmesi neye yol açıyor?
- Aşırı iştah: Beyin, tokluk sinyalini alamadığı için kişi daha fazla yemek istiyor.
- Yağ depolama: Enerji dengesini yanlış yöneten vücut, alınan kaloriyi yağ olarak depoluyor.
- Metabolik bozukluk: Zamanla insülin direnci yalnızca beyinde değil, tüm vücutta artıyor.
- Hastalık riski: Obezite, tip 2 diyabet, kalp-damar rahatsızlıkları ve hatta bazı nörolojik hastalıkların riski yükseliyor.
Kısacası mesele sadece kiloya yansımıyor, beyin fonksiyonlarımız da zarar görüyor.