Bu kişiler dünyaya gerçekten iyilik yaymak ve bunu paylaşmak, dünyayı daha güzel bir yer haline dönüştürmek için gelmişlerdir.
Nefret, toleranssızlık, şiddet veya zulme dayanamazlar.
Herkesin sadece barış ve uyum içinde yaşamasını ve dünyadaki problemlerden uzak kalmasını isterler.
5. Belli bir amaç için dünyaya geldiklerini hissederler.
Dünyevi zevklerle ve çizilmiş yollarla ilgilenmezler. İçinde yaşadığımız programlanmış ve koşullanmış toplumu sevmezler ve hiçbir zaman başkalarının ayak izlerini takip etmeye mecbur hissetmezler. Kendi izlerini bırakıp, kendi kurallarına göre yaşamak isterler ve başkalarının onlara ne yapması gerektiğini söylemelerinden hoşlanmazlar.
Normalden farklı bir şeyler yapmak için dünyada olduklarını hissederler ve tatminsiz bir yaşam hayal edemezler. Bu kişiler toplumsal yardım, danışmanlık, akupunktur veya masaj terapisi gibi insani yardım alanlarında çalışma konusunda güçlü bir istek hissederler. Kendilerini iyileştirici olarak görürler ve bu tutkularını ortaya koyabilecekleri alanlarda çalışmak isterler.
Bazen kendi işlerini kurup, “normal bir işe” sahip oldukları zaman onunla beraber gelen genel yapıdan ve rutinden kurtulup kendilerini özgürleştirmek için bazen kendi işlerini bile kurabilirler.