Japon kadınlardan ince kalmanın 4 sırrı diye okuyunca hemen aklınıza kilo vermek ve binbir çeşit diyet gelmesin! Bir kadın Japonya’ya turist olarak gider ve gördüklerinden bahseder. Japon kadınların ince kalmayı nasıl başardıklarını kendince gözlemlemiş.
Tokyo’ya gittiğinde 20 kilo fazlası olan bir Amerikalı kadın, komşusu olan Japon kadına endişelerini söylediğinde aldığı cevap kafasını karıştırmıştı. “Sıcak bir banyo yap, yardımcı olacaktır”.
Sıcak banyo? Kilo verme? Ne dedikleri hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Bu içerik, 17 Mart 2025 tarihinde güncellenmiştir.
İşte o kadının ağzından Japonya macerası:
Çok sıkı bir diyete sıkışıp kaldım ve kendime günlük 2 saatlik sert bir egzersizle işkence ediyordum. Ancak vücuduma bakış açımı değiştirince kolaylıkla 30 kilo vermeyi başardım. Ayrıca bu benim yeni hayatımın bir “yan etkisi”ydi, asıl amacı değildi.
Sanırım protein, karbonhidrat ve kalorilere fazla dikkat etmekten, vücudumuzu dinlemeyi unutuyoruz. Vücudumuz doğal olarak sağlıklı olmak ister, sadece vücudumuzu dinleyerek ne yapmamız gerektiğini anlayabiliriz.
Artık Japon kadınların yaşam tarzlarından edindiğim bilgiler ışığında insanlara sağlıklı yaşam için ipuçları veriyorum.Sizin için seçtiğim 4 ipucu aşağıda.
Eğer bir sumo güreşcisi gibi egzersiz yaparsan, sumo güreşcisi gibi görünürsün.
Sumo güreşçileri kahvaltı yapmazlar. Sabah ilk iş kuvvet antremanı yaparlar ve büyük bir öğle yemeği yiyip uykuya yatarlar. Ardından tekrar uyanarak bu rutini tekrar yaparlar.
Ben ise deli gibi egzersiz yapıyordum ve bu da beni bir canavara dönüştürmüştü neredeyse. Büyük porsiyonlar yediğim için sağlıklı da olsa bir önemi kalmıyordu. Yorucu bir egzersiz ve büyük bir akşam yemeğinden sonra tek istediğim uyumak oluyordu. Böylece kas yapmaya ama aynı zamanda yağ tabakaları da kazanmaya da başladım.
Aşırı egzersizin bir diğer sonucu da hiper vantilasyon, aşırı derecede uzun ve derin nefes alıp verme, oldu. Sakin nefes alıp vermek beyne vücutta her şeyin normal olduğunu iletir, ancak vücudunuzda stres oluşmaya başladığında beyniniz enerjiye ihtiyaç duyar ve bu enerjiyi genelde abur cubur ya da tatlı gıdalardan ister. Bu nedenle egzersiz sonunda deli gibi acıkmış olmanız gereğinden fazla spor yaptığınızın göstergesidir.
Sıcaklık hayattır.
Besinlerden alınan enerji batılı diyetisyenlerin popüler yöntemlerinden birisidir ve aslında “sıcaklık hayattır” şeklindeki doğu prensibi üzerine kurulmuştur. Gıdalar yaşamamız için gereken enerji kaynağıdır. Yazlık meyve sebzeler vücudumuzun sıcağa adapte olmasına yardımcı olur. Kışın yetişen gıdalar ise soğuk mevsimlerde sıcak kalmamız için daha çok kalori içerir.
Artık birçok beslenme uzmanı sağlıklı yaşam için çiğ sebze yemeyi önerse de sebzelerinizi pişirebileceğinizi unutmayın, belki çiğ hali kadar fazla vitamine sahip olamaz ama vücudunuz daha fazla enerji ve ısı kazanır.
Yemek sırasında sıvı tüketimi sağlıksızdır.
Japonlar yemek yerken asla birşey içmezler. Birincisi içecekler vücudumuzu soğutur ve ikincisi sindirim için iyi değildir. Bilim adamları, yemek yerken sıvı tüketmenin midenin sindirim için ürettiği asidin etkisini azalttığını açıklamışlardır. Sonuç olarak vücudumuz sindirim süreci için daha fazla enerjiye ve dolasıyla yemeğe ihtiyaç duyar.
Ayrıca yemekler de vücuda ihtiyacı olan sıvıyısağlayabilir, bu yüzden Japonlar sıcak çorbalara bayılır, siz de deneyebilirsiniz!
Sıcak su banyosu ömrü uzatır.
Sıcak bir banyodan sonra sakinleşiriz, kaslarımız rahatlar ve kan dolaşımı doğal seviyelere yükselir. Ayda iki kere sıcak su banyosu yapmak cildinizi temiz tutar ve sindirime fayda sağlar.
Japonlar su banyosunda, su seviyesini kalp hizasına gelecek şekilde ayarlarlar: eğer su seviyesi daha yüksek olursa kan basıncı artar. Suyun ısısının ise 38°C — 40°C olması gerekir. Bu, kan dolaşımı için en ideal derecedir.
Kilo vermek için kalorilerle savaşmaya alışkın bir toplum olarak, bu öneriler bazılarınız için garip gelmiş olabilir. Ama Japonlara bir bakar mısınız? Bu yöntemler işe yaramıyor olsa genci yaşlısı hepsi bu kadar sağlıklı ve uzun ömürlü olabilir miydi? Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok, doğrusunu yapan insanlardan örnek alarak sağlıklı ve huzurlu yaşamayı öğrenebiliriz. En iyi David Lynch Filmleri
Japon Kadınlardan İnce Kalmanın 4 Sırrı – Bize Ne Anlatıyor?
Japon kadınların sağlıklı ve zayıf kalmasının sırları, yalnızca sıkı diyetler ve ağır egzersizler değil, daha çok yaşam biçimleri ve vücutlarıyla kurdukları dengeli ilişkide gizlidir. Japon kültüründen edinilen temel prensiplere göre kilo vermenin ve sağlıklı yaşamanın anahtarı, vücudu stres altına sokmadan doğru alışkanlıklar edinmektir.
Öncelikle, aşırı egzersizin ve düzensiz beslenmenin vücuda yarardan çok zarar verdiği vurgulanır. Egzersiz sonrası aşırı açlık hissetmek, aslında vücudun gereksiz yere zorlandığının belirtisidir. Japonların uyguladığı sakin yaşam biçimi, sağlıklı kilo vermenin temelidir.
Ayrıca Japon felsefesine göre “sıcaklık hayattır”. Bu nedenle mevsime göre beslenmek önemlidir: yazın hafif, kışın ise daha kalorili besinler tercih edilir. Yemeklerin pişmiş halde tüketilmesi vücudun enerji ve ısı dengesini korur.
Bir diğer dikkat çekici alışkanlık ise Japonların yemek esnasında sıvı tüketmemeleridir. Yemek sırasında içecek tüketimi sindirimi zorlaştırır ve vücudun daha fazla enerji ihtiyacına yol açar. Bu nedenle Japonlar, sıvı ihtiyaçlarını genellikle yemeklerle birlikte çorba tüketerek karşılar.
Son olarak, Japonların hayatında sıcak su banyosunun özel bir yeri vardır. Sıcak su banyosu, vücudu rahatlatır, kan dolaşımını hızlandırır ve sindirime destek olur. Ayda birkaç kez yapılan bu banyolar, vücutta biriken toksinlerin atılmasına yardımcı olarak kilo kontrolüne katkı sağlar.
Japonların sağlıklı yaşam tarzının temelinde, vücudun doğal dengesini dinlemek, beslenme ve egzersizde aşırıya kaçmamak ve sıcaklığın gücünden faydalanmak yatmaktadır. Sağlıklı yaşam için uzaklara bakmaya gerek yok; doğayı ve bedenimizi dinlemek yeterlidir.