Çölyaklı bireyler sadece diyetsel farklılıklar göstererek sağlıklı bir yaşam sürerler; ancak glütensiz diyet tüketimi hasta bireylerin tüm yaşamını yeniden şekillendirmektedir.
Buna bağlı olarak glütensiz ürünlerin dünyada bir ihtiyaç haline gelmesi ile çölyaklı bireylerin gereksinimlerini karşılamak üzere markalar oluşturulmuş ve ürünler geliştirilmiştir.
Glütensiz Diyette Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
Ülkemizde temel beslenme alışkanlığının ekmek ve tahıl grubuna dayalı olması nedeni ile çölyak hastalığı ayrı bir önem kazanmaktadır; ancak buna rağmen özellikle ülkemizde glütensiz diyet tüketiminin kolaylıkla sağlanması için yapılan çalışmalar, üretilen ürünler ve glütensiz ürün üretimiyle ilgili tarifelerin bulunduğu kaynaklar oldukça sınırlıdır. Türkiye’de glütensiz ürünler çoğunlukla yurtdışından sağlanmakta ve ülkeye giriş vergileri ile birlikte satış fiyatları oldukça yükselmektedir.
Piyasada satışa sunulan glütensiz un karışımları “Modifiye mısır nişastası, sakkaroz, pektin, ksantan sakızı, emülgatör, yemeklik tuz, kabartma tozu, kalsiyum klorür” gibi kabartıcı ve kıvam arttırıcı ajanlarla hazırlanmaktadır. Bu un karışımları ile hazırlanan ürünler doğal glütensiz birçok un ile hazırlanan ürünlere göre daha hacimli, kıvamlı ve lezzetli olmaktadır. Nişasta bazlı un karışımlarının yanı sıra patates, nohut, pirinç unu gibi doğal olarak glüten içermeyen ürünler de çölyaklı bireylerin ekmek gibi temel ihtiyaçlarının üretilmesinde tercih edilmektedir.
Glütensiz Diyette Nelere Dikkat Edilmeli?
Glütensiz diyet çok sıkı bir şekilde uygulanmalıdır çünkü az miktarda tüketilen glüten dahi semptomların sıklığını ve şiddetini arttırabilmektedir. Çölyak hastalığında diyete uyumsuzluk her zaman bilinçli olarak yapılmamakta, farkında olmadan bazı besinlerle de glüten alınabilmektedir.
Bu durum özellikle market ürünleri tüketiminde ortaya çıkmaktadır. Gıda sektöründeki teknolojik gelişmeler bizlere inanılmaz çeşitlilikte yeni ürünler sunmakta, doğası gereği glütensiz olan mısır, soya, nohut, fasulye, mercimek, pirinç unu gibi unlar bile, daha ucuz olan buğday unu ile karıştırılmış olabilmektedir. Burada marka güvencesi aranmalı veya bu tahılların unları evlerde hazırlanmalıdır. Bunun yanı sıra çeşitli besinlerin üretim yöntemleri hakkında ayrıntılı bilgi edinilmesi ve gerektiğinde firmalarla iletişime geçilmesi gerekmektedir.
Glütensiz Diyette Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
Glütensiz diyetin uygulanabilmesini kolaylaştırmak ve “kaçak” olarak tanımlanan diyet yanlışlarını engellemek için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar, aşağıda belirtildiği gibidir:
- Dışarıdan hazır olarak satın alınan besinlerin üzerinde glütensiz olduğunu belirten işarete dikkat edilmelidir.
- Meyve suları taze sıkılmış olarak hazırlanmalıdır.
- Tüketilecek gıdaların içerik etiketleri çok iyi okunmalıdır sürekli gıda firmalarıyla iletişime geçilmelidir.
- İlaçlar doktora veya üreticisine danışılmadan kullanılmamalıdır.
- ÇH tanısı konulduktan sonra başlangıçta 2 ay kadar süt ve süt ürünleri tüketilmemelidir. Daha sonra bunlar tek tek denenerek diyete dâhil edilebilir.
- Mutfakta glüten içeren ve içermeyen gıdalar ayrı yerlerde saklanmalıdır. Unun tozlarının fırına dağılma riskine karşın, aynı fırında yemek pişirilmeden önce temizlenmelidir. Ekmek makinesi kullanılıyorsa, bu makine sadece glütensiz ürünlere ayrılmalıdır.
- Teflon, tahta kaşık gibi mutfak aletleri ne kadar iyi temizlenseler de gözeneklerinde glüten kalıntıları kalabilme riski olduğundan, bunlar ayrılmalıdır.
- Sirke, çikolata, sakız, ketçap, mayonez, dondurma gibi gıdaların bazılarında glüten bulunabilmektedir. Bunlar yenilmeden önce üreticisine danışılmalıdır.
Mutlaka Okuyun > Glüten Nedir?