“Kendini tanı!” rehberlerimiz genellik bu cümle üzerinde çok dururlar. Peki kendimizi tanıyor muyuz? Zeki miyiz, sporda iyi miyiz kötü müyüz? Görünüşümüz nasıl iyi miyiz kötü durumda mıyız bunları biliyor muyuz?
Ancak dikkatlice bakarsak “bildiğimizi” söylediğimiz özellikleri genelde değiştirilemez tanımlamalar olacaktır.
Bu sabit zihniyet düşünce tarzıdır. bu özelliklerimizin, becerilerimizin genel olarak taş gibi sert olduğu ve değişmeyeceği inancına sahibizdir. Belki akıllıyım belki değilim eğer akıllı değilsem yapabilecek hiçbir şey yoktur.
6. Çocuklarda gelişim zihniyetini teşvik edin.
Çocuklar da birer öğrencidir aslında. Onlara yetenekli, akıllı ve harika olduklarını hatta isterlerse başkan bile olabileceklerini söyleyebilirsiniz. Bugünlerde maalesef böyle övgüler oldukça düşük durumda.
Çocuklarınızı kim oldukları için sevin ve yaptıkları eylemler için onları övün. Akıllı olduğun için iyi notlar alıyorsun sen akıllısın demek yerine güzel iş çıkarıyorsun notların gerçekten iyi çalıştığını ve güzel öğrenebildiğini gösteriyor gibi söylemler kullanın.
Örnek olarak çocuğunuz matematik sınavında başarısız olduysa sakın ona aptal olduklarını yada matematikten anlamadıklarını söylemeyin. Bunun yerine bir daha ki sefere daha iyisini yapması ve neleri farklı yapabileceği konusunda onu teşvik edin. Bunlar daha çok çalışmak arkadaşlarından ders alması gibi şeyler olabilir. Onları bu şekilde kontrol edin ve performansları konusunda doğru şekilde eleştirilerde bulunun.