Alkali beslenme planı oluşturabilmeyi amaçladığınız bir beslenme alışkanlığı geliştirmek için her öğünde alkali oluşturan yiyeceklerin, asit oluşturan yiyeceklere oranının üçte bir olması önerilmektedir. Yani sindirim sonucu son ürünü asit olan besinlerin üç katı kadar sindirim sonucu ürünü alkali olan besinler tüketilmelidir.
Bu temel prensibi oluşturmak için işe en temel ihtiyacımız olan suyu alkali içmekle başlayabiliriz. Beslenme alışkanlığınızı değiştirmek size zor geliyor ancak alkali beslenmenin etkilerinden de yararlanmak istiyorsanız aşağıdaki püf noktalarını adım adım uygulamaya başlayabilirsiniz. Hepsi aynı anda olmasa da her geçen gün arttırarak alkali beslenme alışkanlığı edinebilirsiniz.
ALKALİ BESLENMENİN PÜF NOKTALARI
Su için
Alkali beslenmeye yönelik çalışmalar 20 kg ağırlık başına 1 lt. alkali su içmeyi önermektedir. Karbonat, elma sirkesi veya limon ekleyerek alkali özelliği arttırılan suları içmenin yağ yakımını arttırdığı belirtilmektedir.
İdrarınızı gözlemleyin
İdrarınızın rengi beslenmenizin asit ve alkali kalitesini ortaya koyacaktır. İdrarınızın koyu olmamasına dikkat edin. İdrarınızın kokusu ve rengi tüketiminizi kontrol etmenizde en önemli işaretlerden biridir.
Sebze sularını beslenmenize katın
Alkali su ve sebze suyu karışımlarının yağ yakımına katkısı olduğu belirtilmektedir. Bunun yanı sıra su oranı yüksek sebzelerle hazırlayacağınız sebze karışımları ile hem masum kaçamaklar hazırlayabilirsiniz hem de günlük koşturmaca içinde tüketemediğinizi sebzeleri beslenme alışkanlığınıza dahil edebilirsiniz.
Tükettiğinizi tuzu tanıyın
Zenginleştirilmiş ve işlenmiş tuzlar yerine, artık hem marketlerden hem de üreticilerden kolayca alabileceğiniz doğal tuzları kullanmaya başlayın.
Asit-alkali oranını tanıyın
İdrarınızın rengine ve kokusuna göre günlük alkali su tüketiminizi arttırabilirsiniz. Alkali besinlerin daha yoğun olduğu öğünler tüketebilirsiniz.
Kaçamaklarınızda asit-alkali dengesine dikkat edin
Her zaman ideal oranda beslenemeyebilirsiniz. Böyle zamanlarda asidik besinlerin yanında çiğ sebzeler tüketmeyi deneyebilirsiniz. Canınız tatlı çektiğinde doğru yöntemlerle kurutulmuş meyvelerin az şekerli olanlarını tercih edebilirsiniz.
Doymamış yağların tüketimini arttırın
Mümkün olduğunca zeytinyağı, ayçiçek yağı gibi doymamış yağ asitleri açısından zengin yağlar ile yemeklerinizi hazırlayın. Günlük beslenmenize omega-3 zengini deniz ürünleri, keten tohumu yağı ve yeşil yapraklı sebzeleri ekleyebilirsiniz.
Balık tüketimini arttırın
Balıklardaki yağ asitlerinin çoğunluğu doymamıştır. Koroner kalp hastalıklarının daha az olduğu yerlerde balık tüketiminin daha yüksek olduğu belirlenmiştir.
Öğünlerinizde dengeyi bulun
Bir önceki öğünde alkali besin oranı asidik besin oranına göre düşük kaldıysa, bir sonraki öğünde bunu mutlaka dengeleyin.
Alkali ve asidik besinleri tanıyın
İşlenmiş gıdalar, hazır ürünler gibi içeriğini bilmediğiniz tüm besinlerden uzak durun. Beslenme alışkanlığınızda alkali besin miktarını arttırmak istiyorsanız, doymamış yağları, ıspanak, soğan, sarımsak, maydanoz, salatalık, fasulye gibi sebzeleri, karabuğday, lor peyniri gibi besinleri tercih edebilirsiniz.