Ford Motor Company’nin CEO’su Jim Farley, iş dünyasında aldığı stratejik kararlarla tanınan bir lider. Ancak geçtiğimiz günlerde yaptığı ailevi bir tercih, teknoloji ve otomotiv dünyasından çok daha geniş bir kesimde yankı uyandırdı.

Farley, 17 yaşındaki oğlunu yaz tatilinde bir sanayi atölyesinde çalışmaya teşvik etti. İlk bakışta sıradan bir tercih gibi görünen bu karar, aslında günümüz gençliğine, eğitim anlayışına ve iş dünyasının geleceğine dair çok önemli mesajlar içeriyor.

Eller Kirlenmeden Üretim Öğrenilmez

Jim Farley, oğlunun yalnızca “kitaplardan öğrenmesini” istemiyor. Ona göre gerçek öğrenme, ellerin kirlenmesiyle başlıyor. Bir atölyede, makinelerin uğultusu arasında, yağ kokusunun eşlik ettiği bir ortamda çalışmak; yalnızca teknik bilgi kazandırmıyor, aynı zamanda sabrı, emeğin değerini ve üretim kültürünü öğretiyor.

Farley bu kararını açıklarken, gençlerin çoğunun yalnızca üniversiteye odaklandığını ancak mavi yakalı mesleklerin giderek daha büyük önem kazandığını vurguladı.

Bugün elektrikçi, teknisyen, kaynakçı ya da makine ustası olmak, sadece bir iş değil, toplumun bel kemiğini oluşturan bir meslek grubu anlamına geliyor. Farley, oğlunun bu deneyimle hayatın farklı bir yönünü keşfetmesini istedi.

Mavi Yakalı Mesleklerin Yükselişi

Sanayi toplumlarının temel taşı olan vasıflı işgücü, günümüzde yeniden kritik hale geliyor. Elektrikli araçların üretimi, batarya montajı, enerji altyapıları, yazılım ve donanım entegrasyonları gibi süreçler, binlerce nitelikli çalışana ihtiyaç duyuyor. Ancak gençler arasında bu mesleklere ilgi giderek azalıyor.

İşte tam da bu noktada Farley’nin mesajı net: “Sanayi olmadan teknoloji olmaz.” Bir mühendis yeni bir yazılım geliştirebilir, bir CEO vizyon çizebilir ama o vizyonun hayata geçmesi için tezgâhın başında sabahın erken saatlerinden gece yarısına kadar çalışan ustalara ihtiyaç vardır.

Köklerden Gelen Bir Bağ

Jim Farley’nin bu tercihi kişisel bir hikâyeyle de bağlantılı. Büyükbabası, Henry Ford döneminde Detroit’teki fabrikalardan birinde çalışmaya başlamıştı. Farley, bu geçmişi sık sık hatırlatarak üretim kültürünün ailelerinde köklü bir değer taşıdığını söylüyor.

Oğlunu sanayiye yönlendirmesi de bu mirasın devamı niteliğinde. Farley, bunun yalnızca bir iş değil, aynı zamanda bir yaşam tecrübesi olduğunu düşünüyor. Böylece oğlunun, hem emeğin değerini anlamasını hem de farklı bir bakış açısı kazanmasını hedefliyor.

Üniversite mi Çıraklık mı?

Farley’nin oğlunun yaşadığı bir diyalog, bu hikâyeyi daha da çarpıcı kılıyor. Atölyede çalışmaya başladıktan sonra oğlunun kendisine şu soruyu sorduğunu söylüyor:
“Baba, bu işi seviyorum. Üniversiteye neden gitmem gerekiyor?”

Bu soru, aslında modern eğitimin sorgulandığı noktayı ortaya koyuyor. Üniversite elbette değerli bir yol; ancak tek yol değil. Çıraklık, ustalık, sertifika programları, teknik eğitimler ve kısa dönemli kurslar da gençlere güçlü kariyer fırsatları sunabiliyor. Özellikle otomotiv ve enerji sektörlerinde teknisyenlik, geleceğin en çok ihtiyaç duyulan meslekleri arasında yer alıyor.

Ford’un Dönüşüm Stratejisiyle Uyumlu

Farley’nin oğlunu sanayiye yönlendirmesi, aynı zamanda Ford’un küresel dönüşüm vizyonuyla da örtüşüyor. Şirket, elektrikli araç yatırımlarına hız verirken üretim hattında binlerce yeni teknik eleman ihtiyacı doğuyor.

Elektrikli motorların montajı, batarya sistemlerinin kurulumu ve yeni nesil üretim hatlarının yönetimi, yalnızca mühendislik değil aynı zamanda güçlü bir ustalık gerektiriyor. Farley’nin mesajı, şirketin gelecekte ihtiyaç duyacağı işgücünü de işaret ediyor: teoriyi bilen ama pratiği de unutmayan gençler.

Eleştiriler ve Yorumlar

Elbette bu karar, toplumda farklı yorumlarla karşılandı. Bazıları, “CEO’nun milyonlar kazanırken oğlunu sanayiye göndermesi bir PR çalışması olabilir” dedi. Kimileri ise “Gençlere sanayiyi öneriyor ama kendi çocukları elit üniversitelere gidiyor” diyerek eleştirdi.

Ancak Farley’nin açıklamalarına bakıldığında, bunun yalnızca bir gösteriş değil, bilinçli bir tercih olduğu görülüyor. Zira kendisi defalarca gençlerin meslek eğitimine yönlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Gençler İçin Melez Kariyer Yolları

Bugün dünya değişiyor. Artık sadece mühendis ya da sadece teknisyen olmak yeterli değil. İş dünyasının aradığı şey, melez profiller. Yani hem teoriyi bilen hem de pratiği uygulayabilen bireyler.

Bir mühendislik öğrencisinin sanayide birkaç ay çalışması, ileride alacağı kararları doğrudan etkileyebilir. Aynı şekilde bir teknisyenin kısa süreli kurslarla yazılım ya da dijital teknolojiler öğrenmesi, onu farklı bir kariyer yoluna sokabilir.

Farley’nin oğluna yaşattığı bu deneyim, aslında gençlere “tek yol üniversite değil” mesajını veriyor. Çıraklık, staj, teknik kurslar ve sertifika programları da geleceğin kariyer basamakları arasında yer alıyor.

Hayat Dersi Olarak Sanayi

Sanayide geçirilen birkaç ay, bir gencin hayatına farklı açılardan dokunabilir. Burada öğrenilen şey sadece teknik bilgi değildir. Aynı zamanda:

  • Disiplinli çalışma,
  • Zaman yönetimi,
  • Ekip ruhu,
  • Dayanıklılık,
  • Problemleri çözme becerisi.

Bunlar, bir ömür boyu kişiye eşlik edecek kazanımlardır. Farley’nin oğluna verdiği bu deneyim, tam da bu nedenle bir yaz tatilinden çok daha fazlası.

Bir CEO’nun Mesajı

Jim Farley’nin 17 yaşındaki oğlunu sanayiye yönlendirmesi, bireysel bir aile kararı olmanın ötesinde, iş dünyasına güçlü bir mesaj taşıyor. Bu karar, vasıflı işgücünün değerini, mavi yakalı mesleklerin önemini ve eğitimde farklı yolların da başarı getirebileceğini hatırlatıyor.

Her ne kadar bazı çevrelerce eleştirilse de bu hikâye, gençlere alternatif kariyer yollarını hatırlatan ilham verici bir örnek. Farley’nin sözleriyle özetlemek gerekirse:
“Ellerini kullan, üretimi öğren, insanlarla çalış. Çünkü ne kadar ileri teknoloji olursa olsun, işin merkezinde hâlâ insan var.”

Bu habere emoji ile tepki ver

Sevdiğim şeyler hakkında içerik üretmeyi seviyorum. Yazar arada gezer tozar. İçerik üreticisi.
Hoşunuza gidebilir
youtube banner