Pilotun son mesajı, tüm ülkenin tüylerini diken diken etti. Havacılık tarihine geçen bazı anlar vardır. Radar ekranında ilerleyen bir uçağın, bir anda görünmez olmasıyla başlayan o anlar…
Saniyeler içinde geçen ama etkisi yıllarca süren anlar. O gün, Hindistan’ın Ahmedabad Havalimanı’ndan kalkan uçağın yolculuğu sıradan gibi görünüyordu. Ta ki o sesi duyana kadar…
Olayın perde arkasına birlikte bakacağız. Hangi detaylar yıllar süren soruşturmalara yol açtı? Neler yaşandı? Kimdi o sesi duyan ilk kişi? Ve en önemlisi, neden herkes bu son mesajı konuşuyor?
1. Kalkış: Her şey normal görünüyordu
12 Haziran sabahıydı. Air India’ya ait AI-171 sefer sayılı uçuş, İngiltere’nin Londra Gatwick Havalimanı’na gitmek üzere Ahmedabad’dan kalkışa hazırlanıyordu. Uçak, uzun mesafeli uçuşlar için kullanılan gelişmiş bir Boeing 787 Dreamliner’dı. 230 yolcu ve 12 mürettebat, yaz tatilinin ya da iş seyahatlerinin heyecanıyla yerlerini almıştı.
Kaptan pilot Sumeet Sabharwal, havacılık camiasında saygı duyulan, 8.000’in üzerinde uçuş saati olan tecrübeli bir isimdi. Yardımcı pilotuysa genç ve istekliydi. İkili, kalkıştan önce tüm sistemleri kontrol etti. Her şey olması gerektiği gibiydi.
Uçak, sabah 09.48’de pistten havalanmak üzere motorlarını maksimuma çıkardı. O ana kadar her şey sessiz ve düzgündü.