Edebiyat, bazen insan ruhunun derinlerine inerek bizi karanlık köşelerde yalnız bırakan karakterlerle buluşturur. ‘Kızıl Goncalar’ın Cüneyd’i’ de bu karakterlerden biri olarak, sadece bir kahraman değil, aynı zamanda zihin ve beden arasındaki çözülmeyi bize hatırlatan bir portredir.

Cüneyd’in hikayesi, psikolojik bir hastalık olan “katatoni” ile derinleşiyor. Katatoni nedir? Belirtileri nelerdir?

Bu soruları cevaplayarak hem Cüneyd’in yaşadığı bu travmatik durumu anlamaya hem de modern tıbbın katatoniye nasıl yaklaştığını keşfetmeye çalışalım.

1. Katatoni: ‘Kızıl Goncalar’ın Cüneyd’i’ ve Sessizliğin Karanlığına Düşen Akıl

Katatoni Nedir?

Katatoni psikiyatrik bozukluklar arasında görece nadir görülen, ancak insan zihni üzerinde derin bir etki bırakan karmaşık bir durumdur. Kişinin motor hareketleriyle ilgili belirgin bozukluklar yaşadığı, aşırı hareketsizlik (stupor) veya aşırı hareketlilik (eksitasyon) sergilediği bir tablo ile karakterize edilir.

Bu hastalık, hem psikiyatrik bozukluklarla hem de tıbbi durumlarla bağlantılı olabilir ve genellikle şizofreni, bipolar bozukluk veya majör depresyon gibi ciddi ruhsal hastalıklarda görülür. Ancak, tıbbi hastalıklar veya ilaç kullanımı gibi diğer faktörler de katatoniye neden olabilir.

Katatoni zihin ve bedenin tam bir iletişimsizlik içine girdiği bir durum olarak tanımlanabilir. Katatonik birey, dış dünyaya karşı duyarsızlaşırken, kendi iç dünyasında bir tür sessizliğe ve hareketsizliğe mahkum olur.

Bu durum, hem kişinin günlük işlevlerini yerine getirmesini engeller hem de çevresiyle olan bağlantısını koparır. Katatoni, bir anlamda, insanın hem fiziksel hem de ruhsal olarak “donduğu” bir hastalıktır.