Asliye Ceza Mahkemesi ülkemizde en yoğun şekilde bulunan ceza mahkemelerindendir. Asliye Ceza Mahkemesi heyeti bir hakim ve bir Cumhuriyet Savcısından oluşmaktadır.
Ceza yargılamaları bakımından yerel mahkeme olarak Asliye Ceza Mahkemesi ve Ağır Ceza Mahkemesi olmak üzere iki farklı ceza mahkemesi vardır. Bu ayrım genel olarak ceza alt ve üst sınırları dikkate alınarak yapılmıştır.
Asliye Ceza Mahkemelerinde; Ağır Ceza Mahkemelerine nazaran daha az hürriyeti bağlayıcı cezaların öngörüldüğü suçların yargılanmaları yapılmaktadır. Her iki ceza mahkemesinin görev yetkileri; “5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun” ile belirlenmiştir.
Asliye Ceza Mahkemesi Hangi Davalara Bakar?
Asliye Ceza Mahkemesi Hangi Davalara Bakar sorusunun cevabı 5235 sayılı yasanın 11. Maddesinde belirtilmiştir. 5235 Sayılı Kanunun 11. Maddesine göre Asliye Ceza Mahkemelerinin görevi; “Kanunların ayrıca görevli kıldığı durumlar saklı kalmak üzere, Sulh Ceza Hakimliği ve Ağır Ceza Mahkemelerinin görevleri dışında kalan diğer dava ve işlere Asliye Ceza Mahkemelerinde bakılır.” Denilmek suretiyle Asliye Ceza Mahkemesi hangi davalara bakar sorusunun cevabı verilmiştir. Bu hüküm karşısında Ağır Ceza Mahkemesinin hangi davalara baktığının açıklanması gerekmektedir. 5235 sayılı kanunun 12. Maddesine göre Ağır Ceza Mahkemeleri on yılı aşkın hürriyeti bağlayıcı cezaların öngörüldüğü suçlara bakmaktadır.
Bu ayrımda fail için öngörülen ceza üst sınırı dikkate alınmıştır. Örnek olarak açıklamak gerekirse; 5237 Sayılı TCK’nın 102/1 maddesinde düzenlenen cinsel saldırı suçu için; “beş yıldan on yıla kadar hapis cezası” öngörülmüştür yasa metninden de anlaşılacağı üzere cinsel saldırı suçunun ceza üst sınırı on yıldır. Bu sebeple atılı suçun yargılaması Asliye Ceza Mahkemelerince yapılmaktadır. Bu bilgiler doğrultusunda Asliye Ceza mahkemelerinde de on yıl ve daha az süreli hapis cezası olan suçlara görülmektedir. 2014 yılında 6545 sayılı kanun ile yapılan değişiklikler sonucu Asliye Ceza Mahkemesi görev alanı daha da genişlemiştir. Şöyle ki; 6545 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden önce faaliyette bulunan Sulh Ceza Mahkemelerinin görev alanı iki yıla kadar olan hapis cezalarıydı. Bu gün itibariyle Sulh Ceza Mahkemeleri Sulh Ceza Hakimlikleri olarak görev yapmaktadır. Sulh Ceza Hakimlikleri; tutulama, yakalama, arama veya el koyma hakkında karar vermeye yetkili mahkemelerdir. Yapılan değişiklik ile Sulh Ceza Mahkemelerinin görev alanına giren davalar da Asliye Ceza Mahkemesine devredilmiştir.
Böylelikle bir bakıma Asliye Ceza Mahkemelerinin iş yükü arttırılmış demek yanlış olamayacaktır. Ancak artan iş yükü göz önüne alınarak Hakimler Savcılar Kurulunca Asliye Ceza Mahkemelerinin sayısı arttırılmıştır. Hakimler Savcılar Kurulunun verilerine göre şu anda ülkemizde faaliyet gösteren en fazla ceza mahkemesi Asliye Ceza Mahkemeleridir.
Asliye Ceza Mahkemesi Hangi Suçlara Bakar?
Asliye Ceza Mahkemesi hangi suçlara bakar sorusunun cevabını bu suçları tek tek saymak tam anlamıyla mümkün değildir. Ancak Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün her yıl düzenli olarak yaptığı suç istatistikleri dikkate alınarak Asliye Ceza Mahkemesi hangi suçlara bakar sorusuna açıklama getirmek mümkündür.
Asliye Ceza Mahkemesi; Kasten yaralama, taksirle yaralama, İnsan üzerinde deney gibi vücut dokunulmazlığına karşı suçlar; Cinsel saldırı, reşit olmayanla cinsel ilişki, cinsel taciz gibi vücut dokunulmazlığına karşı suçlar; veya tehdit, hakaret, şantaj gibi kişi hürriyetine karşı suçlar hakkında yargılama yapma görevi bulunmaktadır.
Ayrıca hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal gibi suçlar da Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanması yapılan suçlara örnek gösterilebilir. Görüldüğü üzere Asliye Ceza Mahkemelerinin bakmakla yükümlü olduğu suçlar oldukça geniş yer kaplamaktadır. Bu sebeple de ülkemizde en fazla yoğunluğa sahip olan mahkemeler Asliye Ceza Mahkemeleridir. Sonuç olarak Asliye Ceza Mahkemelerinin görev alanına giren suçları on yıl ve daha az hürriyeti bağlayıcı cezaların öngörüldüğü suçlar olarak belirtmek mümkündür.
Asliye Ceza Mahkemesinin Temyiz Süresi
“5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında” Kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte kural olarak adliye mahkemelerince verilen kararlara karşı temyiz incelemesinden önce “istinaf kanun yoluna” başvurma zorunluluğu getirilmiştir. 5271 sayılı yasanın 272/3-a,b maddelerinde belirtilen miktarlardaki para cezaları kesin hüküm niteliğinde kabul edilmektedir. Bu nedenle bu kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamamaktadır. 5235 sayılı kanun dikkate alınarak Asliye Ceza Mahkemesinin temyiz süresi ne kadar olduğundan önce istinaf kanun yoluna başvurma sürelerinin açıklanması gerekmektedir. İstinaf kanun yoluna başvurma süresi 5271 sayılı yasanın 273/1 maddesinde belirtilmiştir.
Buna göre adliye mahkemelerince verilen kararlara karşı 7 gün içinde istinaf başvurusunda bulunulması gerekmektedir. Sanığın yokluğunda verilen hükümlere karşı ise gerekçeli kararın sanığa tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde istinaf başvurusu yapılması gerekmektedir. Bu süreler hak düşürücü süreler olduğundan kesin olarak kabul edilmektedir. 5271 sayılı kanunda belirtilen 7 günlük sürenin bitiş tarihi resmi tatile denk gelmesi halinde resmi tatilin bitiş süresi tebliğ tarihi sayılır.
Örneğin yedi günlük temyiz süresi resmi tatil olan cumartesi veya Pazar gününe denk gelmesi halinde temyiz dilekçesinin en geç pazartesi günü mahkemeye ibraz edilmesi gerekmektedir. Verilen bu bilgiler ışığında Asliye Ceza Mahkemesi temyiz süresi ise Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına karşı başvurulan bir olağan üstü kanun yoludur. Bölge Adliye Mahkemelerince (İstinaf Mahkemeleri) verilen kararları karşı ise temyiz süresi 15 gündür.