Hiçbir şeyden zevk alamıyorsa insan nasıl toparlayabilir? Hayallerinde bile artık mutlu olamıyorsa, umutlanamıyorsa nasıl ilerleyebilir?

Zaman geçiyor, günler bitiyor ancak değişen bir şey yok. Üstelik her geçen gün daha da kapana kısıldığını hissediyorsun. Sadece yemek yiyorsun, sadece uyuyorsun, aynı şeyleri izliyorsun, aynı şeylerin tekrarlarını…

Öyle bir hale gelmiş ki yeniye kapanmış sanki, kapana kısılmış, duyarlılığını kaybetmiş biri oradan oraya savruluyor ama onu bile hareketsiz bir biçimde kendi içinde yapıyor.

Nasıl olacak böyle? Nereye kadar…

Dayanamadığını hissetmek, aynalara bakmamak, birkaç gençlikten kalma şeyle kendini kandırmak ve zamanın tükenmesi…

Nasıl bitecek bu hikayenin sonu?

Bilmiyorum. Ne yapılmalı, nasıl düşünmeli bilmiyorum… Yalnız olmak artık başka bir anlam kazandı. Çaresiz hissetmek bile artık durumu ifade etmiyor. Hiçbir şey heyecanlandırmıyor artık, her şey daha kötüye giderken insan nasıl kendini bir şeylere inandırabilir ki? Neye inanıyorsa insan neye güveniyorsa manasını kaybetti, hiçbir şeye eskisi gibi bakamıyor insan…

İnsan kendini daha ne kadar kötü hissedebilir?

Yani şunu demek istiyorum bunun seviyesi nedir? Ne kadar dibe batabilirsin, stres artık ne kadar etkili olabilir bir insan üzerinde?

Tam bir karadelik, sonu yok…

Nereye baksam umutsuz, mutsuz insanlar ve en önemlisi vazgeçmiş insanlar… Bırakmışlar artık nereye giderse onlarda oraya doğru gidiyorlar.

Kendilerinden bir haber, herkes birbirinden bir haber…

Ne olacak bilmiyoruz?

Ufacık bir ışık olmalı, umut olmalı ki insan tutunabilsin, en azından ilerleyebilsin. Klişe değil aslında gerçekten insan önce kendi kendini ayağa kaldırabilmeli işte insanlardan bu alınmış durumda.

Herkes birini bekliyor ama kimi?

Gittikçe içine kapanıyor insan, kapanıyoruz. Yeme bozukluğu, obezite, stres, baş ağrıları, uyku sorunları, yalnızlık ve daha nicesi sinsi sinsi ilerliyor. Kontrolü büyük bir keyifle ele alıyor…

Ne olacak bu işin sonu…

Bilmiyorum.

Müteşebbis. Web projeleri yönetir.
Hoşunuza gidebilir
youtube banner