Biyolojik antropologlar çamurda oynayan çocukların ileri ki yaşlarda kronik hastalıklara yakalanma riskinin daha az olduğunu söylüyor.
Thom McDade daha kariyerinin başlarındayken insan gelişimini incelemek için en iyi yerin laboratuvar ortamı olmadığını anlamış. Genç bir antropologken Samoa adalarına, Kenya’nın çöllerine ve Bolivya’nın yağmur ormanlarına giderek dünyanın dört bir yanındaki çocuklar nasıl büyüyorlar diye incelemiş. Araştırma kariyerine ışık tutan da bu seyahatler sırasında yaptığı gözlemler olmuş.
“Tabi ki böyle yerlerde yaşayan çocukların büyüme şekilleri sosyal, çevresel ve kültürel olarak Amerika’da büyüyen çocuklardan daha farklı, ama konunun fazlası da var” diyor McDade. “Büyürken, nerede olursa olsun, çevremizden bilgi toplarız.”
McDade ve meslektaşı Chris Kuzawa’nın yıllarca üzerinde çalıştığı ve mikroplarla çevrili çocukların ilerleyen yaşlarda enflamasyon seviyelerinin çok daha düşük olduğunu gösteren araştırma ilk kez 2010 yılında yayınlandı.
“Yaptığımız araştırmalar, bazı mikrop türlerine ve parazitlere erken yaşta maruz kalmanın ileriki dönemlerde ve yetişkinlikte alerji olma riskini azalttığını gösteriyor.” diyor Kuzawa. “Filipinler’de yaptığımız araştırma enflamasyonun da bu tür mikroplara maruz kalınca değişebileceği konusuna kadar genişledi.”
Daha İyi Bir Bağışıklık Sistemi İçin
Çocukken çamurda oynamak bizi geri kalan hayatımızda nasıl daha sağlıklı yapar? Kuzawa ve McDade işin sırrı enflamasyonda diyor.
Enflamasyon vücutta hücresel seviyede bir sıkıntı olduğunun en belli başlı göstergelerinden biridir. Giderek daha çok araştırma, enflamasyonun astımdan bunamaya kadar bir çok hastalığın oluşma riskini arttırdığını gösteriyor. Ama özellikle küçük yaşlarda mikroplara maruz kalmak bağışıklık sistemini eğitiyor ve enflamasyonu daha etkili bir şekilde kontrol altında tutmaya yardımcı oluyor.
“Gelişen bağışıklık sistemi beyne benzer” diyor McDade. “Kimse bir bebeğin konuşmasının gelişmesi için o dili duyması ve konuşmalara maruz kalması gerektiğini sorgulamaz. Bağışıklık sistemi de aynıdır; onun gelişimi de çevresinde olup bitenlere maruz kalması ile olur. Hal böyle olunca başlıca maruz kalması gereken şey de mikroplardır. Onlara maruz kalmadığı sürece tam olarak çalışmaz.”
McDade kötü eğitilmiş bir bağışıklık sisteminin ve kötü kontrol edilen enflamasyonun aslında biraz da olsa çölyak hastalığının ve alerjilerin neden arttığını açıkladığını söylüyor.
Yalnız McDade hızlıca ekliyor ve tüm mikropların bağışıklık sisteminin gelişimi için iyi olmadığını, hangilerinin iyi hangilerinin kötü olduğunun ayırdını iyi yapmak gerektiğini belirtiyor.
“Enflamasyonu kontrol altında tutmamız için vücuda yardımcı olan mikroplar bulaşıcı olmayan mikroplardır – toprakta, çamurda, bozulan sebzelerde ve arındırılmamış su sistemlerinden bulunuyor.” diyor McDade. “Bunlar bin yıldır normal insan hayatının bir parçası. Bunlar su çiçeği, kızamık ya da diğer bulaşıcı hastalıklara neden olan mikroplar değil.”
Daha Uzun Ve Sağlıklı Bir Yaşam İçin
Bu da demek oluyor ki bebekken biraz daha fazla mikroba maruz kalmak ilerleyen yıllarda çok daha sağlıklı yaşamamızı sağlayabilir. Böylelikle sadece sağlıklı büyüyüp daha uzun yaşamakla kalmayız aynı zamanda sağlık sektörüne tonlarca para harcamak zorunda da kalmayız diyor Kuzawa.
“Umarım yaptığımız araştırma çocuk gelişimi konusunda yeni yaklaşımlara ilham kaynağı olur.” diye de ekliyor.
Tüm dünyada sağlık sektöründeki ücretler giderek artıyor ve paranın çoğu da kalp hastalığı, şeker hastalığı, kanser gibi kronik hastalıklar için harcanıyor.
McDade ve Kuzawa’nın çalışmaları gösteriyor ki kronik sağlık sorunlarının ve beraberinde gelen ilaçların, tedavilerin önüne geçmek mümkün. Sadece bırakan bebekler, çocuklar biraz daha fazla çamurla oynasınlar.