Yatağa yatarsın dön dön uyuyamazsın, düşünceler öyle yoğundur ki aklınızdan bazı şeyleri bir türlü atamazsınız düşünür durursunuz.
Bu konuda yardımcı olmak için Hayat Bilgileri burada! Meşgul olan ve uyumanıza izin vermeyen beyninizi dinlendirip uyumanız için beş özel yol karşınızda!
Dün gece nasıl uyudunuz? Bu soru herkesin muhtemelen aklında. Kendimize uyku hakkında sorular sorduğumuzda sanki genel zihin durumumuzu değerlendiriyor gibiyiz: Nasıl hissediyor? Burada %100 müyüm şuanda? Ancak bunda şaşılacak bir şey yok!
Uykusuzluk Bugünlerde Moda!
Bu durumu sık yaşıyorsanız, kesinlikle yalnız değilsiniz. Geçtiğimiz yıllara oranla uykusuzluk ve uykusuzluk nöbetleri oranları %30’un üzerinde artış gösterdi.
Uykuya anında dalma ve uyuma konularında şanslıysanız bile zaman zaman siz de uykusuz geceler geçiriyor olabilirsiniz. Beyninizin durmak bildiği ve devamlı düşündüğünüz durumlar endişe, düşler, planla, şüpheler, utanç verici anıların tekrar canlanması, aklınıza gelince kafanızı duvara vurmak istediğiniz şarkılar ve daha niceleri akla gelebiliyor.
Beyniniz her zaman meşgul
Beyninizi kapatmak için mücadele etmeniz normaldir. Beyniniz meşgul bir arı gibidir. Çünkü sizi hatırlamanıza, öngörmenize, analiz etmenize, planlamanıza, sorun çözmenize ve sizin insan yapan her şeyi yapmanıza yardımcı olmak için sürekli sizi uyaracak şekilde tasarlanmıştır. Bu yüzden gerçekten sessiz olmasını istediğimizde bile beynimizin aktif olmasını suçlayamayız.
Bu sadece beynimizin her zaman yaptığı şey!
Ayrıca beynimiz oldukça ısrarcı. Güvende olmanıza ve çok iyi performans göstermenize ciddi bir şekilde yardımcı olur. Bu nedenle önemli bir şey düşündüğünüzde basitçe “Ha, o zaman rahatsız edilmek istemezsin. Daha sonra acil görevlerin ve kararların için geri döneceğim” demeyecektir.
1. Gün boyunca kendinize “endişe vakti” ayırın.
Bu ipucu sezgilerinize karşı geliyor olabilir. Kim gündüzleri endişelenmek için vakit ayırmak ister ki? Ancak okumaya devam edin.
Özellikle günde 15-20 dakikalık böyle bir periyot ayırın. Yatak saatinde ayırmamak için bunu yapmanız gereklidir. Bu sürede sadece endişelerinizi düşünün, işlerinizi yaptığınız çoklu görevlerinizi bile bu sürede yapmayın. Bunun yerine konsantre olarak endişelerinizle yüzleşin.
Bu endişe aralığının dışında zihniniz endişeye sürüklendiğinde bu sözleri tekrarlayarak kurtulabilirsiniz “Bugünün endişe aralığında bu konuyu düşündüm” veya “Teşekkür ederim, beyin! Hadi buna bir son verelim ve yarının endişe saatinde bu durumu tekrar düşünelim.”
Bunu yapmanın amacı, endişelerinizi yaşamanıza yardımcı bir eve çevirmektedir. Onlara gece, gündüz sizi rahatsız etmelerinin yerine saati ve yeri belli bir alan haline çevirin.
2. Kalan düşüncelerinizi bir kağıda aktarın.
Endişe seansları yeterli değilse ne yapmalı? Yada yattığınızda özellikle stresli bir günün etkisiyle beyninizin meşgul bir anına denk mi geldiniz? Beyniniz devamlı olarak düşüncelerinizi dengeleyip sıkı çalışabilmeniz ve önemli olan şeyleri unutmamanız için devamlı olarak dönüyor. Bu durumda düşüncelerinizi yazmak faydalı olabilir.
Yatmadan önce aklınıza gelen düşünceleri karalayabilirsiniz. Veya günlük tutabilirsiniz. Bunu yaparken şairane, çok anlamlı hatta grameri bile doğru tutmak zorunda değilsiniz. Amaç beyninizi yoğun tutup uyutmayacak düşünceleri kağıda aktarıp rahatlamak.
Bu şekilde düşüncelerinizi bir kenara bırakarak beyninize “Endişelenme, beyin! Düşünceleri yazdım ve problemlerimi çözebilmek için yarın daha iyi bir konumdan başlayabilirim, bunları unutmadım” diyebileceksiniz.
3. Kendinize bir sahne yaratın ve o sahnede yürüyün.
Düşüncelerinizin ne kadar hızlı döndüğünü ve ivme kazandığını hiç fark ettiniz mi? Çünkü beyinlerimiz kelimeleri kullanarak hikayeler anlatmakta çok iyi tasarlanmış dil makineleridir. Ve tüm düşüncelerimiz aslında dünyayı daha iyi anlayabilmemiz için beynimizin bize anlattığı hikayelerdir. Eğer onlara izin verirsek beynimiz bu hikayeleri saatte 200KM hızla yarıştırabilir ve bu durum o trenden inmeyi zorlaştırır.
İyi haber şu ki beyninizin varsayılan hikaye anlatma modundan çok daha yavaş giden başka bir düşünce türü mevcut. Aklınızdaki bir sahnede yürüdüğünüzde hızınızı kontrol etmek çok daha kolay olacaktır.
Bir evde odadan odaya yürüdüğünüzü yada favori ormanlık mekanınızda ağaçların arasında ağaçtan ağaca doğru gittiğinizi hayal edin. Beş duyunuzu da kullanarak bu ortamın içine girmeye çalışın. Orman nasıl gözüküyordu? Sıcaklık kaç dereceydi? Serin bir esinti mi vardı yoksa çok sıcak mıydı? Ne kokusu alıyorsunuz? Ağaçtaki yapraklara bakın hangi renk acaba? Parmaklarınızın arasında ne hissediyorsunuz?
Bunu yaparken, beyniniz yine yarış moduna geçmeye çalışacaktır. Hatta bazen hayali bir sahnede dolaşırken bile beyniniz dikkatinizi dağıtmaya çalışabilir. Sorun değil! Düşüncelerle savaşmaya ve aklınızdan çıkarmaya çalışmayın, bu pembe fille yapacağınız güreş maçını kazanamazsınız. Bunun yerine düşünceyi göz önünde bulundurun, beyninize bunu hatırlattığı için teşekkür edin ve tekrar dikkatle incelediğiniz yapraklara geri dönün.
4. Bedeninize odaklanın.
Vücut taraması yapmak görüntüleri kullanmaya benzer. Zihninizi uçsuz bucaksız diyarlardan veya yarış gibi hızlı düşüncelerden daha farklı bir yere götürür. Bu sefer düşlediğimiz hayalde yürümek yerine bedenimizde yürümeyi deneyeceğiz.
Önce nefesinizi fark ederek başlayın. Herhangi bir şekilde değiştirmeye veya iyi yada kötü olarak yargılamanıza gerek yok. Tek yapmanız gereken nasıl olduğunu hissedip nefes alıp verdiğinizin bilincinde olmanızdır. Bu ritmik nefesi vücudunuzu tararken kullanacağınız çapa gibi düşünün. Düşünceleriniz dikkatinizi dağıtırsa tekrardan nefesinize geri dönün.
Aslında isterseniz tüm beden taramasını sadece nefesinize odaklayabilirsiniz. Hazır olduğunuzda dikkatinizi ayak parmaklarınıza getirebilirsiniz. Yine bakmanız veya yargılamanız gereken bir şey yok aslında amaç odaklanmak.
Ayak parmaklarınızın nasıl hissettirdiğini fark edin. Sıcak mı? Güzel mi? Sıkı mı veya gevşek mi? Nasıl hissettiğini anlamak için onları çevirin acele etmeyin.
Ayak parmaklarınızla işiniz bittiğinde, dikkatinizi ayaklarınızın geri kalanına taşıyın. Orada da biraz zaman geçirin ve ayak bileklerinize, dizlerinize ve diğer bacaklarınıza geçin. Vücudunuzun her bölümünü inceleyerek yavaşça yukarı doğru dikkatinizi hareket ettirin.
5. Sesli kitap veya podcast dinleyin.
Bazen çok çılgın veya uğultulu düşünceleriniz bir o kadar ısrarcı olabilir ve yaptığımız tüm denemelere rağmen bir türlü kurtulamamış olabiliriz. Sorun yok! Beyniniz şuanda hikaye anlatmak ısrar ediyorsa onu şımartabilir ve farklı bir hikaye anlatarak kendisini rahatsız edici düşüncelerden uzaklaştırabilirsiniz.
Sesli kitaplar ve podcastler bunun için çok faydalı kaynaklar olabilir. Çok yoğun ses efekti, agresif sesler veya hızlı müzik olmayan genel olarak oldukça düzgün bir şey seçin.
Ne dinlemeniz gerekiyor olabilir sizce? Radyo bir seçenek olabilir ve bazı gece radyoları bazen özel programları bazen de gece şarkılarıyla yatıştırıcı seslere ev sahipliği yapıyor olabilirler.
Ancak en mükemmel olanı seçme konusunda çok endişelenmeyin. Bazen tahmin etmeyeceğiniz farklı bir şey de uykunuzu getirebilir. Örneğin casusluk üzerine yazılmış bir sesli kitap bir anda sizi uykuya götürebilir. İlla dinlediğiniz şey sıkıcı veya sakinleştirici olması gerekmiyor. Bunun yerine asıl amacımız beynimizin onu rahatsız edici düşüncelerden mümkün olduğunca uzaklaştırmaktır.
En kötü geceleriniz de belki de bu tekniklerin hiçbiri zihninizi evcilleştirmek ve uyumanızı sağlamak için yeterli olmayacaktır. Bu da sorun değil. Bu bazen hepimize olan bir durumdur. Bu kronik uykusuzluğa mahkum olacağınız veya ertesi günün kötü geçeceği anlamına gelmez.
Bu noktada gece boyunca tamamen uyumak için hedefe yönelik yaklaşmayı bırakmanızı tavsiye ediyoruz. Sadece yataktan kalkın ve başka şeyler yapın. En sevdiğiniz programı izleyin, kitap okuyun bir arkadaşınıza e-posta gönderin veya bir podcast dinleyin.
Tebrikler. Bu gece kendinize biraz daha fazla zaman ayırdınız!
Sonunda, vücudunuzun uykululuk hali meşgul beyninizi geçersiz kılar ve köz kapaklarınız ağır hissetmeye başlar. İşte o zaman yatağa geri dönün ve tatlı hayallerinizin tadını çıkarın.