Her yılın son aylarında Gıda, Tarım ve Hayvancılık bakanlığı taklit ve tağşiş (karıştırma ile hile, ya da diğer ifadeyle benzer ürünle karıştırma) yapan yüzlerce zeytinyağı firmasını açıklar.

Çeşitli otoriteler özellikle markalı zeytinyağı alınmasını tavsiye etse de, bu taklit ve tağşiş yapan firmaların da gayet büyük sermayeler olduğu gözlerden kaçırılmamalı.

Bu markalar mahalle bakkalında, ya da markette size en yakın rafta bulunuyor genellikle. Biz bu tağşişin %75’e kadar yapıldığı vakalara rastladık bölgemizde. Üstelik İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerde oldukça bilinen ve satılan bir markaydı, sonra çekilmek zorunda kaldı piyasadan…

2. Zeytinyağı ayçiçek, pamuk yağı gibi kokusuz bir yağ değildir.

Kokladığınızda kesinlikle zeytin meyvesinin kokusunu almalısınız. Tattığınızda da bu meyve tadını duyumsamalısınız. Genzinizde asiditesine göre bir yakıcılık hissi bırakır zeytinyağı, bu yakıcılık hissi sadece damağınızda kalmalı, mideye yol almamalıdır.

Asiditesi düşük olan zeytinyağı 0.40-0.50 ya da daha düşük ise yakıcılık azalır fakat bu demek değildir ki zeytinyağının besin değeri azalır. 1. sınıf zeytinyağında bu yakıcılık belli belirsiz olmalıdır.

Gerçek zeytinyağı derin dondurucuda “tamamen” donar, şekil olarak patates püresine benzeyecektir, hafif ısıya tuttuğunuzda -sobanız varsa sobanın üzerine koyabilir ya da ocakta hafif ısıya tabi tutabilirsiniz- yavaş yavaş sıvı hale dönecektir. Donmayan ya da kısmen donan zeytinyağı kesinlikle gerçek zeytinyağı değildir.

Özgün yazılar ve çevirilerle hayatları renklendirmeye çalışan 'iyi niyetli' blog.
Hoşunuza gidebilir
youtube banner